-
1 erken
1) früh\erken kalkan yol alır, er evlenen döl alır ( prov) Morgenstunde hat Gold im Mundeakşamın \erken saatlerinde am frühen Abenddaha \erken es ist noch frühdaha \erken olmaz früher geht's nichtmümkün olduğu kadar \erken so früh wie möglich2) eherne kadar \erken gelirsen... je eher du kommst,...ne kadar \erken olursa o kadar iyi olur je eher, desto besser -
2 kalkan
kalkan s1. part. präs. von → kalkmakerken \kalkan yol alır, er evlenen döl alır ( prov) Morgenstunde hat Gold im Munde2. 1) Schild m -
3 er
er s\ere gitmek [o varmak] heiratenkızı \ere vermek die Tochter verheiraten\er geç früher oder später\er sabah kalkmak morgens früh aufstehenerken kalkan yol alır, \er evlenen döl alır ( prov) Morgenstunde hat Gold im Munde -
4 döl
döl skırık \dölü uneheliche(s) Kinderken kalkan yol alır, er evlenen \döl alır ( prov) Morgenstunde hat Gold im Munde
См. также в других словарях:
erken kalkan yol alır, er evlenen döl alır — yapacakları işlere erken başlayanlar kazançlı çıkarlar anlamında kullanılan bir söz … Çağatay Osmanlı Sözlük
erken — zf. 1) Vaktinden önce, alışılan zamandan önce, er, geç karşıtı Sakın geç kalma, erken gel. A. Rasim 2) Sabahın ilk saatleri Birleşik Sözler erken bahar erken bunama erken uyarı Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller erken kalkan yol alır, er evlenen… … Çağatay Osmanlı Sözlük